31 Temmuz 2007

LORLU BİBER TURŞUSU


Bu tarifi uzun zamandır denemek istiyordum. Manavda o güzel köy biberlerini görünce de, kolları sıvadım. Yapımı basit, çok uzun süre bekleme gerektirmeyen ve çok değişik bir turşu tarifi.


MALZEMELER:

15 çarliston biber
½ kg kor peyniri
Kekik (varsa taze)
Kırmızı pul biber
3 diş sarımsak
Zeytinyağı, tuz

Biberleri yıkayıp saplarını, sonra üstüne kapamak için kenara ayırıyoruz. Biberleri kaynar suda beş dakika haşlıyoruz. Bir tabakta lor peyniri, kekik, kırmızı biberi karıştırıyoruz. Haşlanan biberleri soğuk suya koyup süzdükten sonra içlerini lorla dolduruyoruz. Hava almayacak bir kaba koyup üstünü geçecek kadar zeytinyağı koyup içine sarımsakları, tuzu ve varsa taze kekik dallarını koyuyoruz. Hava almayacak şekilde kapayıp en az 3 gün bekletiyoruz. Ama ben bir hafta sonra yediğimde daha güzel olduğunu düşündüm :)

Afiyet olsun!

Etiketler:

21 Temmuz 2007

CEVİZLİ BADEMLİ KURABİYE


Bir aralar, anneme değişik bir kurabiye tarifi aradığımı söyledim. “Canım kurabiye yapmak istiyor” dedim. O da bana, Zahide Abla’nın çok güzel bir kurabiyesi olduğunu söyledi. Zahide Abla, bizim koşumuz ve annemin çok sevdiği bir arkadaşı. Benim büyümeme tanıklık edenlerden biri ve lisedeyken gidip dertlerimi anlattığım, akıl aldığım biriydi. Zahide ablayı arayıp tarifi sorduk, akşam kağıda yazıp getirdi. Bunun üstünden de sanırım iki-üç ay geçti. Ama ben kurabiye yapacak zamanı ancak buldum. Bulur bulmaz da "Zahide'nin Cevizli Kurabiyeleri"ni yaptım. Orijinalinde sadece ceviz vardı ama ben içine badem de koydum. Hani şu kayısı çekirdeğinden çıkan bademler vardır. Onlardan. Sadece cevizle de yapabilirsiniz.

MALZEMELER:

1 paket margarin
2 yumurta
3 çorba kaşığı süt
4 bardak un
1 bardak toz şeker
1 paket kabartma tozu
1 bardak ceviz
Yarım bardak badem

Yapımı kolay bir tarif. Ama kurabiyeler çok lezzetli :) Muhteşem bir birleşim, değil mi?
1 yumurtanın akını bir kaba ayırıp kalan tüm malzemeyi yoğuruyoruz. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayarak tepsiye diziyoruz. Üstlerine ayırdığımız yumurta akını sürüp toz şeker serpiyoruz. 190 derece fırında üstleri açık sarı renk alana kadar pişiriyoruz. Ve bol cevizli ve bademli kurabiyemizi çayın yanında afiyetle yiyoruz. :)

Afiyet olsun!

Etiketler:

17 Temmuz 2007

KAYISI VE BADEMLİ KEK





MALZEMELER:
25 gr file badem
8 kayısı
125 gr margarin veya tereyağı
225 gr toz şeker
4 yumurta
4 kaşık un
1 bardak un
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
1 paket vanilin
(vanilin yerine ½ çay kaşığı acıbadem esansı da koyabilirsiniz)
8-9 kuru kayısı

İşte kayısılılarla bir tarif! Hem taze hem kuru kayısının kullanıldığı, keki çok yumuşacık olan bir tarif.


Öncelikle kare bir fırın kabına fırın kağıdı seriyoruz. Üstüne iki yemek kaşığı şeker serpiyoruz. File bademleri de üstüne serpiyoruz. Kayısıları ortadan ikiye bölüp, yuvarlak kısımları yukarıda kalacak şekilde fırın kabının tabanını kaplıyoruz. Bendeki kayısılarla 8 kayısı kabı kapladı.
Oda sıcaklığındaki margarini şekerle çırpıyoruz. Sonra tek tek yumurtaları ekliyoruz. Her yumurtayla beraber 1 kaşık un ekleyip, her eklemeden sonra karıştırıyoruz. Son olarak 1 bardak unu, kabartma tozunu vanilini ekleyip karışımı çırpıyoruz. Küçük küçük doğradığımız kuru kayısıları ve dilerseniz biraz çekilmiş bademi de karışıma ekleyip karıştırıyoruz. Kek karışımını, kayısıları yerinden oynatmamaya dikkat ederek kalıba kaşık yardımıyla döküyoruz. 180 dereceye ısıtılmış fırında bir saat pişirioruz. Fırından alınca 15-20 dakika sopumasını bekleyip servis tabağına ters çeviriyoruz ve fırın kağıdını dikkatlice üstünden alıyoruz. Bademle süsleyip servis ediyoruz.
Afiyet olsun!

Etiketler:

16 Temmuz 2007

KAYISILAR


Uzun zamandır hayatım oldukça yoğundu. Okulu bitirme uğraşları, sınavlar, mezuniyet, misafirler ve bir de iş... Ama şimdi her şey biraz rayına oturmaya başladı. Daha düzenli ve umarım daha çok nefes alabileceğim bir dönem olacak. Bu durumda mutfakla alakam da eski haline dönerse çok mutlu olacağım. Çünkü orası benim hem kafamı boşalttığım hem keyif aldığım hem de sonunda bu keyfin sonuçlarını sevdiklerimle paylaşabildiğim bir yer... Bu aralar (ve uzun bir süre de böyle olacak) her hafta başka şehirlerden paketlerim oluyor. Oranın neyi meşhursa artık... Geçen hafta Malatya'dan gelenler tabii ki kayısı lezzetleriydi. Ah, bir de kayısı sabunu ve kayısı kolonyası :) Sanırım uzun süre sonra ilk mutfak maceram bu kayısılar üzerine kurulacak. Aslında aklımda birkaç tarif var, bugün yarın yaparım diye umuyorum. Şimdilik sizinle yurdumuzn bu güzellerini paylaşmak istedim. Öndeki kuru kayısılara "gün kurusu" deniyormuş. Toprağa serilip güneşte kurutuluyorlarmış. Tabii tatları normal kuru kayısıdan çok daha farklı, kayısı severler peşine düşsün derim :) Ortadaki sepet, anlaşılacağı üzere hediyelik sepeti. Yanındakine de "kayısı döneri" diyorlarmış. İçinde şam fıstığı olan yaprak şeklinde bir kayısı ezmesi gibi... Nasıl tanımlayacağımı tam bilemedim :) Arkasındakile "muska". Şeker pestiline sarılmış çekilmiş antep fıstığı. Onu pek beğenmedim, benim damak zevkim değil pek. Koca bir kutu da taze kayısı. Tabii tam kayısı zamanında gitmenin bir getirisi. Tadı gerçekten çok güzel. Bu kadar kaliteli ürünler yetiştiren bir kentin, bundan bu kadar az kazanç sağlaması çok üzücü. "Keşke doğal olarak sahip olduklaırmızın değerini daha iyi bilsek, daha verimli kullansak dedirtiyor" insana. İşte bu kayısılar bir dahaki mutfak maceramda başrolü oynayacaklar. Sizlerle de paylaşayım istedi :)

01 Temmuz 2007

Uzun zamandır yazamadım. Uzun zamandır bir şey yapamadım zaten, mutfakla ilgili. Ama sanırım yukarıdaki resim sebebini açıklıyor. Ayrı kaldığımız zamanların sonunda, SONUNDA mezun oldum. Yakında eski formuma kavuşurum herhalde :)