26 Kasım 2006

günlerin özeti :)




evet, bu iki hafta için hayatımın özetini gösteren iki fotografla nasıl olduğum ve neler yaptığım konusunda bilgi vereyim dedim. sanırım yeterince açık oldu değil mi?

:)

22 Kasım 2006

KAŞARLI BİSKÜVİ



MALZEMELER:
250 gr tereyağı
100 gr kaşar peyniri
2 yumurta
4 bardak un
1 kaşık tuz
Kırmızı biber/çörek otu

Evet çok yoğunum, evet uzun süre mutfağa hiç giremeyeceğimi hatta yemek yemenin bile bir zaman kaybı gibi görülebileceğini düşünmüştüm tarafımdan. Ama insana mutfakta olmak terapi gibi gelince, dolan kafasını rahatlatmak, stersi azaltmak için kendini mutfağa atıp ne zamandır yapmak istediği bisküvi tarifini yapmak ve ne zamandır denemek istediği kurabiye kalıplarıyla kesmek aklınıza gelebilen en dinlendirici şey olabiliyor. Biliyorum bazılarınız diyebilir ki “ya insan kendine o kadar zor zaman ayırdığı bir dönemde bunu mutfakta mı geçirir, niye daha fazla yorar kendini”. Haklısınız amma inanın ben birden neşeli ve rahatlamış biri oluyorum. Gerçi itiraf edeyim ki sonraki toparlama kısmı biraz canımı sıktı. Onu da yapacak bir olsa evde ne muhteşem olurdu :)

Aslında yapımı oldukça basit ve gördüğünüz gibi çok malzemesi de yok. Asıl tarifte bir yumurta diyordu ama benim hamurumu bir arada tutmaya iki yumurta yetti. Yumurtaların boyları burada önemli oluyor. Tarifte hamura bir yumurtanın sarısı konuluyor, eğer yumurtalarınız büyük boy veya çift sarılıysa buna sadık kalabilirsin.
Öncelikle oda ısısındaki tereyağıyla unu ve tuzu yoğuralım. Kaşar peynirini de rendeleyip hamura katalım ve iyice yoğurup hamurla bütünleştirelim. Daha sonra bir yumurtayı ve bir yumurtanın sarısını biraz çırptıktan sonra karışıma ekleyelim. Tekrar yoğuralım. Yumurtanın beyazını üstüne sürmek için ayırmayı unutmayın.

Hamurumuz artık hazır. Hafifçe unlanmış bir tezgahta ince bir hamur açalım. Milimetrik bir hesap veremeyeceğim ama ne çok enli ne de çok çok ince olmasın. Sanırım 4-5 mm gibi bir kalınlığı olacaktır. Çok ince olursa tahmin ederseniz ki hemen yanarlar ama bisküvi kıtırlığında olabilecek bir incelikte olması gerek. Dilediğiniz kurabiye kalıplarıyla veya bir çay bardağının ağzıyla hamurdan bisküviler kesip yağlı kağıt serilmiş veya yağlanıp un serpilmiş tepsiye dizin. Üstlerine yumurta aklarını fırçayla sürdükten sonra dileğiniz göre kırmızı biber veya çörek otu serpiştirin. 175 derece fırında üstleri kızarana kadar (yaklaşık 20 dakika) pişirin.
Bu ölçüden orta boy bir fırın tepsisiyle 2 tepsi bisküvi çıkıyor. Oldukça çabuk tükeniyorlar benden söylemesi ;) Çayın yanında birkaç tane yediğinizde oldukça tok tutuyorlar.

Afiyet olsun!

Not: bu kadar çok resim yeni kullandığım kurabiye kalıplarımın hatırına, tahmin ettiğimden daha eğlenceli sonuçları oldu, çok hoşuma gitti :)

Etiketler: ,

18 Kasım 2006

kitap'a kadar gittim, döneceğim



Bir süre kitaplarım ve ben ayrı bir aleme geçiyoruz. Ben onlarla yaşayacağım ve beynim onların dünyasında gezecek. Bir-iki hafta burdan çok uzaklara, kitapların dünyasına gidiyorum. Orada neler yeriz, hangi sofralara misafir oluruz bilinmez. Ama orda yaşanan orda kalır, getirip başkasına anlatılamaz ki. Bu herkesin kendi başına çıkabileceği bir yolculuktur. Ben şimdi kendimi alıp oraya götürüyorum. Dönünce görüşmek üzere.... ö

10 Kasım 2006

:-)





Karlı bir 10 Kasım günüymüş ben dünyayla tanıştığımda. Bugün kar yok. Ama o gün yanımda olanların hâlâ yanımda olması kadar büyük bir şansa sahibim. Hem yol boyunca yeni canlar katıldı yaşamıma. "Canım" diyeceğim insanlar olması kadar güzel bir hediye olur mu? Doğumgünlerini kutlanmaya değer kılan herkese kucak dolusu sevgiler :)

05 Kasım 2006

ACELE ELMA TALISI :)



MALZEMELER:
8 milföy hamuru
2 ekşi elma
1 kaşık tereyağı
1 kaşık portakal kabuğu rendesi
1 yumurta sarısı
Toz şeker, tarçın

Kışı severim, Kasımı özellikle severim. Yine de bu hasta olmama engel değil tabii. Bu sıralar az veya çok herkeste biraz hastalık, en azından bir parça kırıklık var gördüğüm kadarıyla. Maalesef bu hastalık işinden benim payıma biraz fazla düştü. Ama uzun zamandır canım elmalı bir tatlı yapmak istiyordu. Beş altı tane elmalı tatlı tarifine bakıp duruyordum sürekli, hangisini yapacağıma bir türlü karar veremediğim için hiç birini yapamadım :) Ama bu kadar bakınca resimlere, önüne geçilmez bir elmalı tatlı isteği içime işledi tabii. Geçen hafta da hastalanınca öyle bir tatlı, tart, kek vs. yapacak halim hiç kalmadı ama canım hâla istiyor. Ne yapacağız bu durumda? Dışarı çıkıp bir şey almak da aynı derece zor geliyor. Baktım baktım dolapta milföy hamuru, tatlı yaparım diye aldığım ekşi elmalar… Eh çok da uğraşacak halim yok. Sonuçta bu çıktı. Ve tadı da pek güzel oldu. İlla hasta olmak gerekmiyor, insanın zamanı olmayabilir, birden telefon çalar yarım saate sizde olacak bir misafir olur… Sonuçta acil durumlar için çok işe yarar bir tarif oldu. Hepinizle paylaşmak istedim. Milföy hamuru sayısı kadar küçük elmalı tatlınız olacak, ona göre sayıyı ayarlayabilirsiniz.
Ekşi elmaları soyup, çekirdeklerini çıkarıp küp küp doğrayalım. Bir tavaya tereyağını koyup elmaları çok dağılmayacak kadar pişirelim. Elmalarla beraber biraz portakal kabuğu da koymak güzel bir koku veriyor. Ben iki çeşit denedim, biri kare olanlar biri de rulo olanlar. Kareler oldukça basit. Milföy hamurunun üstüne elmaları yayıp üzerine tarçın ve şeker serpiyoruz. Süslemek içinde bir milföy hamurunu merdaneyle incelterek açıp kalıplarla şekiller ketim ve ortasına koydum.
Rulo olan için de milföyü merdaneyle açıyoruz. Bir dikdörtgenimiz oluyor. İçine elmayı koyup iki ucunu kapatarak rulo yapıyoruz. Kapadığımız yer tepsiye gelecek şekilde koyup üzerine bıçakla birkaç çizik atıyoruz. Üstüne yumurta sarısı sürüp yine tarçın ve şeker serpiyoruz. Eğer süs için küçük şekiller kestiyseniz onlara da yumurta sürmek iyi olur. Dilerseniz elmaya biraz da çekilmiş ceviz ekleyebilirsiniz.
İşte bu kadar. Altı üstü milföye tereyağında çevrilmiş elma koyup fırına veriyoruz yani. Elma zaten pişmiş durumda, milföy de oldukça çabuk pişer. Orta ısılı fırında milföy kızarana kadar pişirin. Sıcakken yemenizi tavsiye ederim, çok daha hoş oluyor.
Afiyet olsun!

Etiketler: