15 Nisan 2007

3te 3


Kamile ve Burçin beni küçük bir oyuna davet etmiş. Ona da yazdığım gibi bence bu oyunlar, okuyanların bizi tanıması dışında kendimize bir göz atma fırsatı da veriyor. Çok basit gibi görünen sorulara birden yanıt veremediğimi görüyorum ve kendimle ilgili bu kadar basit şeyleri hiç düşünmemiş olmak garip geliyor. Sonra düşünüyorum, hoşuma gidiyor :)
Çok yoğun bir dönem yaşıyorum ama küçük bir ara verip oyuna katılayım istedim. Ama maalesef ithaf bölümünü yapamadım. O da size borcum olsun ;) Beni mazur görün, çook çalışmam lazım :)
1.1. Daha önce yaşadığınız 3 şehir?

Ben sadece İstanbul’da yaşadım. İstanbul’da bir çok semtte oturdum gerçi, hepsi farklı şehirler gibiydi. Hep derim:

“İstanbul aslında her şehir”
1.2. Tatil için gittiğiniz, gördüğünüz ve önermek istediğiniz 3 yer?
Tatil için gittiğim yerler arasında şu anda en çok gözümde tüten Kaş sanırım. Küçük bir sahil kasabası olabilir ama niyeyse ben orada çok mutlu oluyorum:)
Nice. Bana çok büyülü gelir. Tesadüf ya burası da nispeten küçük bir sahil kentidir.
Çanakkale. Anneannemin memleketi. Çocukluğumun, ilk gençliğimin tüm yazlarında gittiğim şehir. Bizim köy Seddülbahir :) Sonra Dardanos’ta geçirdiğim yazlar… Oradaki kadar güzel deniz görmedim, belki çocuktum, beni çok mutlu ediyordu bilemem. Ama Çanakkale’nin sayfiye yerlerini, denizinin rahatlığı bakımından özellikle çocuklu ailelere öneririm. Yine küçük sahil köyleri…

1.3. Yasamak istediğiniz (görmediğiniz de olur) 3 şehir?
Aslında İstanbul’dan çok ayrı kalabilir miyim bilmem ama kısa süreler için yaşamak isteyeceğim şehirler diyelim...
Roma, Prag, Toscana.

2.1. Su anda ki mesleğiniz nedir?
Karışık bir soru :) Kısaca söyleyeyim. Umarım iki ay sonra diplomamı alacağım ve üzerinde “Klasik Filolog” yazacak. Bir de çevirmenlik yapıyorum.

2.2. Dünyaya yeniden gelseydiniz, hangi mesleği yapmak isterdiniz?
Ortaokuldan beri sürekli flört halinde olduğum ama bir türlü kalıcı bir ilişki sağlayamadığım ve bundan sonra da ilişkimizin mutlu sona ermeyeceğini kabullendiğim tiyatro… Tabii yine de asla yapamayacağım demiyorum. Ama baştan konservatuara girmiş olmayı isterdim :)

2.3. "Kesinlikle ben yapamazdim" dediginiz meslek nedir?

Bankacılık.

3.1. Yasam felsefenizi oluşturan sözlerden biri?

Audendo virtus crescit, tartando timor.
Cesaret etmekle erdem, ertelemekle korku artar.

3.2. Bir kitaptan alınma, çok sevdiğiniz bir cümle veya paragraf veya bolum?

bunu daha sonra ekleyeceğim :)

3.3. Çok sevdiğiniz bir şiirin bir parçası?

Sonunu alayım buraya. (aslında o kadar çok var ki, ama aklıma ilk bu geldiğine göre bunu koymalıyım sanırım.)

Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım isinsin diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Simdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım

Turgut Uyar

6 Comments:

Blogger kamiş said...

Merhaba Tuğçe, yazdıklarını zevkle okudum. Seni biraz daha tanımak ne güzel. Resim de o kadar güzelki, sanki rüya gibi.. :))

17:32  
Blogger munevver said...

Tuğçe,ne güzel bir yazı.Resime de bayıldım.Öyle bir yerde kim yaşamak istemez ki?
Senin yapmayı istemediğim bankacılığı,ben de istemeyerek yaptım ne yazık ki.Neden bizim ülkemizde istediğimiz bir bölümü rahatlıkla okuyamıyoruz?Sebepleri belli de...
Sevgiyle,Nane Limon

10:35  
Blogger Burçin'in Denemeleri said...

Merhaba Sevgili Tuğçe,
Ben de seni sobelemiş hatta yorum bırakmıştım. Bahsetmemiş olmana kırıldım doğrusu. Sobemi geri alıyorum haberin olsun. :)) Sevgiyle kal,

17:22  
Blogger tugce:-) said...

kamile,
teşekkür ederim. yazdıklarımı beğendiğine sevindim :)
münevver,
gercekten oyle yerlerde yasayabilsek, istediğimiz işleri yapabilsek ne güzel olur. ben zaten bankacı arkadaşlarımın çektiklerini gördüm de öyle dedim :) şaka bir yana matematikle aram hiç yoktur zaten.
burçin,
ÇOOOK ÖZÜR DİLERİM!!!
gerçekten o kadar yoğunum ki kafam darmadağınık. sobeni geri almışın ama ben hatırladım bana ithaf ettiğin rulo pastayı :) çok da güzeldi. kusura bakma, bazen insnaların kafası yerinde olmuyor işte :)

23:51  
Blogger Burçin'in Denemeleri said...

Tuğçe,
O nasıl söz ne kusuru, yogun oldugun gercekten belli. Ben renk olsun diye oyle takıldım işte.
Sevgiler,

Not: Müsait bir zamanında blogundaki bakın ne pişirdim bağlantı adresimi http://burcinindenemeleri.blogspot.com diye değiştirebilirmisin rica etsem. Çok teşekkür ederim.

17:36  
Anonymous yemek tarifleri said...

Guzel bir tarifmis. Tebrik ederim.

15:38  

Yorum Gönder

<< Home