09 Mayıs 2006

YEŞİL HAFTASONUM


Merhabalar,
Salata malzemelerimi aldığım gün hemen kullanmak istedim. Akşam da arkadaşlarımızı çağırıp bir sürü otlu yemek yedik :) Maalesef resimleri yok. Zaten çok özel tarifleri de yok. Taze ve güzel kokulu yeşillikleri bir an önce yemek için kısa sürede bir iki şey hazırladım. Yine de paylaşmak istedim.
Tabii en komiği telefonda halamla, önümüzde sebzeler, acaba bu ne ki diye anlamaya çalıştığımız anlardı. Sonunda ne olduğuna emin olamadan pişirdiğim otun kırmızı hardal otu olduğunu bugün gelen kutuda üstünde yazdığı için öğrendim. Daha doğrusu tahminim öyleydi ama emin olamamıştım :).
Ucundan biraz koparıp tadına baktım, acı birşey... Eh dedim ben n’apabilirim bununla, madem acı haşlayım bari dedim. (Haşladığım su da kırmızı oldu) Süzüp biraz soğuk sudan geçirdim ve hemen, ılıkken üstüne zeytinyağını döktüm. Bu arada haşlanırken (ki çok ölmesin diye 7-8 dakika haşladım) içine bir tane siyah turbu dilmleyip atmıştım. Haşlanmış sebzelerimin üzerine zeytinyağı, tuz, limon, sirke ve bir-iki diş dövülmüş sarımsağı karıştırarak yaptığım sosu döktüm. Üzerine de 2 taze sarmısak dilimleyip süsledim. Klasik bir salata yani. Ama açıkçası bana tadı biraz acı geldi. Belki sosa azıcık toz şeker eklemek fena olmazdı, bu sefer gelenlerle başka bir tarif yapmayı deneyeceğim. Gerçi o gece yemekteki herkes çok beğenmişti ama yeni şeyler denemek lazım değil mi?
İkinci olarak taze rezene, taze kişniş gibi otları kullanacağım birşey yapmak istedim. Bunun için de 3 patatesi haşlayıp doğradım. Taze patatesle de çok güzel olurdu ama elimdekileri kullandım.
3 kaşık yoğurt, 1 tatlı kaşığı mayonez, yarım limon, biraz zeytinyağı, tuz, karabiber, kırmızı biberle hazırladığım sosu patateslere döktüm. 1-2 dal taze rezene, yine aynı miktarda kereviz yaprağı, 2-3 yaprak taze kişnişi incecik doğradım. Bu arada taze kişnişin çok yoğun bir tadı olduğunu öğrendim, eğer alırsanız aman maydanoza benzetip bol kullanmayın, yiyemeyebilirsiniz. Bence bu salataya en çok yakışan şey frenk soğanıydı. İnce yeşil iplere benzeyen bu soğan çeşidi bana çok dekoratif geliyor ve tadı da patatesle çok iyi gidiyor. Frenk soğanını uzun şeritler halinde kalsın diye birkaç parçaya bölüp, bir taze sarımsağı da doğrayıp en üstüne serpiştirdim. Biraz da kaju fıstığı koydunuz mu krallara layık bir patates salatası :) Tabii bu malzemeleri elimde olduğu için kullandım, ama diğerlerini bulamazsanız bile patates, yoğurtlu sos ve frenk soğanını kullanarak bir salata deneyin derim.
Elimde bol bol bulunan salatalık malzemenin hepsini doğrayıp bir de koca tabak salata yaptım. Hindiba, mizuna, marul çeşitleri... Renkli bir salata oldu. Ama beni en çok şaşırtan şey Cuma günü biraz abartarak fazlaca yaptığım salatayı Pazar öğlen yiyecek birşeyler ararken, artık yenmez dökeyim diye buzdolabından çıkardığımda soslu, tuzlu vs. olmasına rağmen yapıldığı anki kadar kütür kütür ve taze bulmak oldu. Babama söylediğimde benim çocukluğumda da öyleydi dedi. Benim bildiğim yeşilliğe tuz attınız mı söner, hatta soslu bir salatanın bir gün sonra tabağa koyduğunuza göre hacmi oldukça azalmış olur. Tabii bazılarınız ne var bunda şaşıracak diyebilir ama 24 saatten fazla zaman geçmişken taze ve tadı yerinde kalan bir salata yemek benim için yeni birşey :)
Eh organik ürün maceram şimdilik bu kadar. Bu aralar bu kadar kişnişi ne yapabileceğimi araştırıyorm çünkü bol kullanılması pek mümkün değil, dediğim gibi yoğun bir tadı var. İlginç birşeyler bulurum belki.

Bu da yemekten kalan salatayla ne yaptığım. Üstüne koyduklarım; ortaya sebze turşusu, etrafına sarımsaklı hardal otlarım, en ortada bir dilim örgü peynir, etrafında birkaç dilim haşlanmış patates ve yanına iliştirilmiş tazecik çeyrek simit... Çok eğlenceli eldeki malzemelerle birşeyler yapmak değil mi? Bunlarla mutlu olmak hoşuma gidiyor :)

Etiketler:

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home