18 Eylül 2006

Dondurma tadında günler


Güzel bir hafta sonu geçirdim. Sergiler gezdim, sevdiğim insanlarla yemekler yaptım, yemekler yedim. Yeni insanlar tanıyıp sevdim . Upuzun sohbetler ettim. Bence bir hafta sonu için bunlar bile yeterdi. Ama bir de üstüne yeni bir dondurmacı keşfettim ki keyfime keyif kattı.
Beyoğlu'nda yürümeyi hep çok sevmişimdir ama son yıllarda pek de yürünür bir hali kalmadı. O kadar kalabalık ki... Yine de galatasarayı geçip tünele doğru indikçe sakinleşiyor. Sanki o sokağın taşlarına sinen tarih, onca yaşanmışlık nefesinize doluyor. Yoksa insan yürüken hiç bir vitrine de bakmadığı halde niye yüzü gülsün, niye keyif alsın ki? İşte Beyoğlu'nu geçip sevdiğim sakin sokakta yürüken sağ tarafımda bir dükkan gördüm daha önce görmediğim. Dondurmalar o kadar güzel görünüyordu ki kendimi yaklaşıp iyice bir incelemekten alamadım. Dondurmaların görüntüsünden alıştığımız dışında, özel bir şekilde yapıldığı belli oluyordu. Sonunda naneli donduırmayı da görünce dayanamayıp bir top naneli bir top da siyah çikolatalı dondurma aldım. Sonra olanları tarif etmeme imkan yok. Gidip yemeniz gerek ve o ilk kaşığı aldığınızda beni anlayacağınızı sanıyorum. Bugün de otururken "ben o dondurmacıya gitmek istiyorum" diyerek iş çıkışı canımcığımı da Taksim'e sürükledim. Bu sefer Baileysli ve kahveli dondurmaları tattım. Onlardan da çok memnun kaldım. Oturunca dükkanın tarihini ve dondurmaların nasıl yapıldığını da okuma fırsatım oldu. İlk Prag'da açılan dondurmacı ev üsulü dondruma yapıyor ve hiç bir katkı maddesi veya yapay renklendirici kullanmıyormuş. Ayrıca çalışanlar da çok sevimli. İlk gittiğimizde "ben bunların hepsini tatmak istiyorum" dedim diye biraz da çilekliden koymuşlar üstüne "tatmaya bundan başlarsınız" dediler :) Ne şirin değil mi?
Böyle de reklam gibi oldu belki ama beni çok mutlu eden tatları paylaşmak istedim. Sizler de bu keyfi tadın diye. Tabii başka tatlılar da var ama daha onlara sıra gelmedi. Ben şimdilik dondurmaları tatmaya devam edeceğim sanırım :) Mekanın adı Cremeria Milano. Asmalımescit caddesi no:342'de.

Ruhumu besleyenlerden de sizinle paylaşabileceklerim var tabii. Çukurcuma'da Apel Galeri'ye uğrarsanız GDO "tohum" sergisini gezebilirsiniz. Heykeller zaten çok güzel anlatıyor dertlerini ama bir de yaratıcıları Tuğrul Selçuk'la konuşup GDO'yu onun ağzından dinlerseniz hepsi daha da anlam kazanıyor. Kendisi de galeride oluyor.
Bir öneri de fotoğraf severlere. Modern Sanat'ta Gökşin Sipahioğlu'nun yıllarca dünyayı etkileyen bir çok ana tanıklık eden objektifine takılanların bir kısmını görebilirsiniz. Dünya tarihine böylesine tanıklık etmek, tüm o resimleri çeken objektifin arkasında olmak; savaşlara, açlığa, yoksulluğa, ülkeleri karmakarışık olmuş insanlara fotoğraf makinasıyla eşlik etmek nasıl zengin bir hayat yaratmıştır diye düşünmeden edemiyor insan.
Hepinize güzel günler diliyorum :)

11 Comments:

Anonymous Adsız said...

Hep geciyorum o dondurmacının onunden ama dondurma almaya hic cesaret edemedimsimdiye kadar. Kremamsı, yumusak bir goruntuleri var. Mcdonalts'larda dondurma niyetine satılan kremalara benziyorlar. tatlarıda oyle mi yoksa bildiğimiz sert mado dpndurması gibi birsey mi?

11:37  
Blogger munevver said...

Sevgili Tuğçe,büyük oğlum Alman Lisesinde okurken sık sık Tünele yolum düser,sokakları gezerdim,hayran hayran.Şimdi seyrek oluyor bu iş.Ama o dondurmacıyı bilmiyorum.Merak ettim şimdi.Afiyet olsun sana.Hoşça kal..

19:12  
Blogger tugce:-) said...

merak etmeyin, hiç ilgisi yok o krem şantiden bozma dondurmalarla, mado maraş dondurması satar bu dükkan da menüsünde yazdığına göre 1930lardan beri italyanlar tarafından kullanılan ev usulu dondurma tarifini kullanıyormuş. tadı konusunda hiç şüphen olmasın, biz bayıldık hatta patlayana kadar yedik :) yersen yorumlarını beklerim ;)
münevver,
ben de eskiden çok giderdim ama şimdi pek fırsatım olmuyor, aynı senin gibi. belki bu dondurmacı da açılalı bir süre olmuştur ama ben yeni gördüm.

20:51  
Blogger OUR BEAUTIFUL HOUSE&GARDEN said...

Afiyetler olsun orada dondurma yiyenlere.
Eh insallah birgün bizim de yolumuz düser. Ama önce türkiyeye düsmesi lazim yolumuzun.
Cok güzel anlatmissin.
Sevgiler Sonia...

13:00  
Blogger Sibel said...

Daha dün geçtim oradan Tuğçeciğim, bilsem uğramaz mıydım? Zaten şehr-i İstanbul'da daha bilmediğim öyle çok şey var ki! Ne dersin, seninle buluşmamızda orada dondurma yiyelim mi?

06:13  
Blogger tugce:-) said...

sonia, teşekkürler :) eminim senin olduğun yerde de bize ah çektirecek lezzetler vardır ;) buraya geldiğinde de burdaki lezzetlerle hasret giderirsin :)
sibelcim,
bu şehrin herkes için gizleri var, çözülecek gibi değil. o yüzden seviyorum burayı. senelerce yaşıyorsun yine de bir köşeyi döndüğünde nutkun tutulabiliyor. çok keşif gezileri yaparız seninle, dondurma da yeriz tabii:)

13:11  
Blogger Nahide Mutlu said...

Bahsettiğiniz yerin adı Cremeria Milano. Merkezi Prag'ta olan bir zincir. İstanbul şubesi konudaki hayal kırıklığımı blogumda bulacaksınız : (

http://tatli-hayat.blogspot.com

21:01  
Blogger tugce:-) said...

yazınızı okudum. prag'daki dükkanı görmüş olmayı çok isterdim. zaten o şehre öyle bir dondurmacı yakışır değil mi? :)
ben yine de cremeria'nın dondurmalarını çok beğendim. ortam, atmosfer gibi şeyleri karşılaştırma imkanım yok. ama dondurması gerçekten güzel:) keşke burda da sizin anlattığınız gibi bir binada sunulma olanağı olsaydı...
ben şimdi bu soğukta taksime gidip o bitter çikolatalı dondurmadan yemeyi düşünmeye başladm ;) hımm tehlikeli ;)

12:04  
Anonymous Adsız said...

Arkadaşlar, yıllardır Prag'a seyahat ediyorum ve her gidişimde en az 3 kere Prag'ın Paris Caddesindeki Cremeria Di Milano'ya uğrayarak nefis dondurmalarını yiyorum. Geçen hafta Beyoğlu'nda yürürken tesadüfen bu dondurmacının İstanbul şubesini gördüm. İnanın aynı tadı aldım. Herkese tavsiye ederim. Lütfen Mado ve Mc dondurması ile mukayese etmeyin. Bu tamemen başka bir tür.

12:14  
Blogger 3Rç!N uR@L said...

sözkonusu mekanın bir müdavimiyim.

hatta oradan bir fototğraf size..
taze taze...
http://cannonize.blogspot.com/

13:44  
Anonymous yemek tarifleri said...

guzel bir tarifmis. tebrik ederim.

16:18  

Yorum Gönder

<< Home