KAR VE BALKABAĞI
Şu anda İstanbul’da pamuk gibi kar yağıyor. En sevdiğim aya, Kasıma en yakışan meyve balkabağı bence. Ve ben balkabağıyla sıcacık tatlılar yapmayı planlarken bir yandan da düşünüyorum:
Ben kara bayırlım… Karda yürürken kendimdi çok iyi hissederim. Hava yumuşacık olur, ellerinize burnunuza, saçlarınıza bembeyaz kar perileri konar ve eriyip ruhunuza karışır… Atkınıza sarınır ve nefesiniz çıkardığı buharın sıcağında kendinizi çocuk gibi hissedersiniz… Sıcak bir yere girene kadar yüzünüzün ne kadar üşüdüğünü anlayamayacak kadar keyif alırsınız karda yürürken… Sonra sıcağa girersiniz ve yüzünüz kıpkırmızı olur… Karda yürümek, sonra sevdiğiniz bir yerin cam kenarında oturup düşen karlara bakarak sıcak çikolatanızı yudumlamak, belki sevdiğiniz bir kitap okumak veya bir arkadaşla sohbet etmek…
Kar sanki her şeyi masala boyar… Sanki herkes, her şey bir masal ülkesine geçer… Kar bütün bunları sadece yağmasıyla başarır… Ve sanki herkese, aynı havaya yaptığı gibi, çocuksu bir yumuşaklık verir…
Evet, bence kar her şeyi masala boyar…
5 Comments:
teşekkür ederim :) gerçi çok az yağdı ama aben bunu yazarken çok güzel yağıyordu. keşke biraz daha devam etseydi ;)
sen 4 yaşındaydın istanbula kar yağdı, 1 ay yerden kalkmadı. bende akatlardaki evimizden akaretler deki ofisime yürüyerek gittim. Herkez bana deli dedi. işten ee donerken yıldız parkının içinden geçerdim. ozaman ipod lar yok walkman i olan mutlu insanlardandım. ve kuğu gölü bale suitini dinleyerek "tanrım yol hiç bitmese derdim. Akşamları da seninle kar topu oynamaya sokağa inerdik yada sabah erkenden kimsenin basmadığı karlara ayak izimizi bırakır sonrada sırt üstü pufitik karlara kendimizi atardık.
:D demek kar sevgisi de aileden geliyormuş :)
güzel bir yazı tebrikler.
2009 yılında okuyan biri için de biraz nostaljik.
guzel bir tarifmis. tebrik ederim.
Yorum Gönder
<< Home